Çankaya Köşkü'nde düzenlenen Oda ve Borsa Başkanları İle İstişare Toplantısı

Monday, 08.08.2016

Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde düzenlenen Oda ve Borsa Başkanları İle İstişare Toplantısı'nda yaptığı konuşmasına Türkiye'nin kalkınmasında, büyümesinde çok büyük emeği olan, müstesna toplulukla bir arada olmanın mutluluğunu yaşadığını ifade ederek başladı. Başbakan Yıldırım, salonda 81 il, 160 ilçe 365 oda ve borsa temsilcisinin bulunduğunu belirtti.

Katılımcılara seslenen Başbakan Yıldırım, "Sizler üreten, ürettiğini satan, istihdam oluşturan, reel ekonominin temsilcilerisiniz. Yatırım yapıyorsunuz, üretiyorsunuz, ihracat yapıyorsunuz, Türkiye'nin daha kalkınmış ülke olması için risk alıyorsunuz. Akıl teri, alın teri döküyorsunuz. Esnaf ve sanayicilerimizi temsil ediyorsunuz. Türkiye'nin bütün kazanımlarında sizin ve temsil ettiğiniz kesimlerin çok büyük emeği, çok büyük gayreti var, açılan köprülerde, yollarda, inşa edilen hastanelerde, okullarda, yapılan hızlı trenlerde hisseniz var, akıl teriniz, alın teriniz var. Bu emek ve fedakarlığınız için sizlere şahsım adına milletim adına teşekkür ediyorum." diye konuştu.

 DARBE GİRİŞİMİ

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) tarafından 15 Temmuz'da gerçekleştirilen darbe girişimine değinen Başbakan Yıldırım, iş adamlarının hiç tereddüt etmeden milletten, hukuktan, adaletten yana olduklarını belirterek, kendilerini kutladı.

Başbakan Yıldırım, yeni bir dönemin başladığına işaret ederek, "15 Temmuz, Türk siyasi dönem noktası. 15 Temmuz, bir anlamda Kurtuluş mücadelesinin zaferle sonuçlandığı günün adı." dedi.

FETÖ'nün dehşet saçan bir darbe girişiminde bulunduğunu anımsatan Yıldırım, o gece TBMM, Milli İstihbarat Teşkilatı, Özel Harekat Polis Merkezi gibi kritik yerlerin bombalandığını, insanların üzerine ateş açıldığını, masum insanların öldürüldüğünü, her yerin yakılıp yıkıldığını anlattı.  

Binali Yıldırım, milletin, birliğine, huzuruna, kardeşliğine kurşun sıkıldığını vurgulayarak, "Asker kıyafeti içindeki bu caniler, bu teröristler, 238 canımızı, vatandaşımızı kalleşçe katletti." diye konuştu. 

Darbe girişimi sonrası hayatını kaybeden şehitlere, ülkenin bölünmez bütünlüğü için PKK terör örgütü ile mücadeledeki şehitlere rahmet, yaralılara da acil şifalar dileyen Yıldırım, şehitlerin bıraktıkları mesajı hiç ama hiç unutmayacaklarını kaydetti.

"MİLLETİ HESAP EDEMEMİŞLER"

Başbakan Binali Yıldırım, şehitler sayesinde Türk bayrağının inmediğini, ülkenin her yerinde insanların aynı duyguyla buluştuğunu ve meydanlarda demokrasi nöbetine başladıklarını belirterek, şunları söyledi:

"Onlar sayesinde milletimin bütün fertleri beraberce yeni bir destan yazdı. Bu gözü dönmüş katiller, darbe sonrası için her şeyi ince ince hesaplamışlar ama bir şeyi unutmuşlar, o da millet. Milli iradeyi, milleti hesaba katmamışlar. Ankara'da, İstanbul'da Cumhurbaşkanımızı nasıl yakalayacaklarını, nasıl öldüreceklerini hesap etmişler ama Türkiye'de istiklal ruhunu asla hesap edememişler. Her şeyi hesap etmişler ama milletin bağrından çıkmış, ülkesini vatanını seven astsubay Ömer Halisdemir'i hesap edememişler, 16 yaşında babası ile millet için, gelecek için şehadet şerbetini içmeye koşan Abdullah Tayyip  Olçok'u hesap edememişler. Milletimizin hukukuna, namusuna, izzetine, istiklaline, istikbaline nasıl sahip çıkacağını bir türlü hesap edememişler. İhanet hiçbir hainin yanına kar kalmaz."

Darbe girişimi gecesi tüm siyasetçilerin parti rozetlerini yakalarından çıkarıp, ay yıldızlı şanlı bayrağı taktıklarını ve tüm siyasetçilerin, iş dünyasının ve milletin demokrasiye sahip çıktığını vurgulayan Başbakan Yıldırım, o gece bütün Türkiye'nin darbecilere karşı bir olduğunu, beraber olduğunu ve ayağa kalktığını bildirdi.

Başbakan Yıldırım, darbe girişimine karşı 81 il, 160 ilçedeki 365 oda ve borsanın eş zamanlı olarak, "Demokrasi vazgeçilmezimiz, milli irade gücümüz, kardeşliğimiz, geleceğimiz" sloganıyla açıklamalarda bulunduklarını, akşamları da meydanlardaki demokrasi nöbetlerinde yerlerini aldıklarını belirtti.

Esnaf ve tüccarın hamurunun, millet ve vatan sevgisi olduğunu vurgulayan Yıldırım, esnaf ve tüccara teşekkürlerini iletti.

 Darbecilerin hızla tespit edilip ve adalete teslim edilmesi amacıyla Olağanüstü hal (OHAL) ilan ettiklerini anımsatan Yıldırım, "Aslında biz olağanüstü hali millete ilan etmedik, olağanüstü hali biz, kendimize ilan ettik. Çünkü ülkeyi büyük bir tehlikenin eşiğine getiren bu ihanet şebekesini, ülkenin bütün kurumlarından, bütün kılcal damarlarından çıkarıp atmak için böyle bir olağanüstü hale ihtiyacımız vardı." diye konuştu.

 Ekonomik ve sosyal hayatın aynen sürdüğünü ve eskisinden daha fazla canlanarak devam edeceğini belirten Yıldırım, bayram öncesi verdikleri müjdeleri hatırlattı.

"BU MİLLETİN MUASIR MEDENİYETLER SEVİYESİ YOLCULUĞUNU DURDURAMAZSINIZ"

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimiyle bu müjdelerin önüne geçebileceğini sandığını anlatan Başbakan Yıldırım, "Dedik ki 'Meclisimizi bombalayabilirsiniz, insanlarımızı tarayabilirsiniz ama bu milletin muasır medeniyetler seviyesi yolculuğunu durduramazsınız.' Meclisimizi çalıştırmaya devam ettik, birbirinden önemli, iş hayatını ilgilendiren kararların hepsini aldık ve kanunlarını çıkardık." ifadesini kullandı.

Bu kapsamda, damga vergisinde ciddi düzenlemeler yaptıklarını, indirimlere gittiklerini vurgulayan Yıldırım, şirketlerin kuruluşları ile gerekiyorsa tasfiyelerini kolaylaştırdıklarını, çek konusunda yeni düzenleme yaparak, istismarın önüne geçtiklerini kaydetti.

 Yurt dışına hizmet veren şirketlere vergi istisnası getirdiklerini, muhtasar ile sigorta beyannamelerinin birlikte verileceğini, yatırımların üzerindeki her türlü vergiyi kaldırdıklarını sıralayan Yıldırım, şöyle devam etti:

"Yepyeni bir yatırım teşvik sistemini hayata geçiriyoruz. Nasıl olacak bu? Ürün bazında bir projeniz var, bu projeyi getireceksiniz ilgili bakanlarla doğrudan pazarlık edeceksiniz, sizin ihtiyacınız olan her türlü teşviği sağlayacağız. Götürü usulde teşvik yok. Katma değeri yüksek özellik arz eden bölgesel kalkınmaya, istihdama katkı sağlayan yatırımlara sınırsız özel destek var. Yani konfeksiyon işi değil, terzi işi destekler geliyor. İhtiyacı olana göre, yapacağınız işe göre destek geliyor. Biz karar vermeyeceğiz, siz karar vereceksiniz. Hangi işi tutacağınızı, o iş için hangi desteğe ihtiyacınız olacağınızı konuşacağız, o destekleri sağlayacağız. Niye yapıyoruz? Çünkü üretmeye ihtiyacımız var. Üretemezsek, istihdam oluşturamazsak, ürettiklerimizi satıp, refahımızı artıramazsak maalesef bu sorunları yaşamaya devam ederiz. Onun için mutlaka sizin ihtiyacınız olan bu teşvikleri getireceğiz."

VERGİ PRİM BORÇLARI 36 AY TAKSİTLENDİRİLECEK

Vergi prim borçlarını da 36 aya kadar taksitlendireceklerini açıklayan Başbakan Yıldırım, burada da bir uzlaşmaya gittiklerini, ayrıca vergiyle ilgili davaların ortadan kaldırılacağını, bütün dosyalarda mahkemeye değil, uzlaşma yoluna gidileceğini ifade etti.

Birikmiş vergi ve gecikme cezalarının tamamını kaldırdıklarının da müjdesini veren Yıldırım, matrah artırımı getireceklerini bildirdi.

"Geçmişe sünger çekiyoruz, yeni bir sayfa açıyoruz" diyen Başbakan Yıldırım, işletme kayıtlarını düzeltme imkanı verdiklerini de aktararak, şöyle konuştu:

"Bu kasa fazlası, eksiği, hesap, kitap tutmuyorsa, stoktan gelen farklar bunların hepsini hallediyoruz. Gizli, saklı bir şey yok, onu oraya mı koyalım, bunu buraya mı koyalım, bunu maliyeci görür, bunu bilmem kim görür, malınızla rüsva olmayacaksınız. Her şey açık. Beyan edeceksiniz, helalleşeceğiz olup bitecek ama ondan sonra aynı işe devam yok tamam mı, anlaştık."

 Varlık barışı konusuna da değinen Yıldırım, "İçeride, dışarıda para var. Bu parayı da bakamıyorsunuz, aman çalınır mı, alınır mı, bir sürü zahmeti var, getirin ortaya çıkarın, para da işe yarasın, yatırıma dönsün, ekonomiye katkı sağlayın siz de 'paran varsa derdin var' derdinden kurtarın. Paran yoksa derdin yok mu diyeceğiz, yine derdin var ama hiç değilse para gelsin, bir işe yarasın." dedi.

 Devletin işlere karşı hafiyelik yapmayacağını, işlerin büyütülmesi, artırılması için destek vereceğine işaret eden Başbakan Yıldırım, "Bir bakış açısı değişikliğine gidiyoruz. Şüpheli bakış açısından, güvenen ve destekleriyle yanında olan bir yönetim anlayışı." değerlendirmesinde bulundu.

Başbakan Yıldırım, darbe girişiminin Türkiye'nin ekonomisini sarsamadığını belirterek, buna darbe gününde vatandaşların 2,5 milyar lira karşılığı dövizi bozdurarak, bankaya yatırmaları örneğini verdi.

   O günden bugüne 11 milyar dolar dövizin, Türk parasına çevrildiğini açıklayan Yıldırım, "Vatandaş hem darbeyi önledi hem de ekonomiyi yoluna koydu, işte böyle de bir milletiz biz. Bu millet ayakta alkışlanır, böyle bir milletiz biz." diye konuştu

"Bankacılık ve finans sektörümüz tıkır tıkır işliyor" diyen Yıldırım, darbe girişiminin hemen arkasından bazı finans değerlendirme kuruluşları ile "çok bilen, rakamlara takla attıran adamların" yanıldığını söyledi.

Başbakan Yıldırım, " 'Gitti, bitti, Türkiye bu işin altından kalkamaz, faizler fırlar, enflasyon uçar', ne senaryolar... Pazartesi açtık dükkanı, her şey tıkır tıkır; para istemediğin kadar, para makineleri, bankalar tıkır tıkır çalışıyor." ifadesini kullandı.

Başbakan Yıldırım, şöyle devam etti:

"Borsayı ne hale getirdiklerini biliyorsunuz, darmadağın ettiler, orada da şehitlerimiz var. Ona rağmen borsa da açıldı. Yabancılar mutsuz oldular. Türkiye üzerinde hesabı kitabı olanlar mutsuz oldu. Varsın onlar mutsuz olsunlar, 79 milyon mutlu olduktan sonra gerisi teferruat. Bu büyük darbe girişiminin bizim ekonomimize etkisi, Rusya ile uçak krizi olduğu gün kadar etkisi oldu. Merkez Bankası bir kuruş piyasaya para verme ihtiyacı dahi duymadı. 28 Nisan'dan beri Merkez Bankası piyasaya müdahale etmiyor, 15 Temmuz da dahil."

Türkiye ekonomisinin olumsuz etkilendiğini, bu işin üstesinden gelemeyeceğini söyleyenlerin önemi olmadığını ifade eden Yıldırım, "Ülkesine inanan, yönetimine güvenen, cumhurbaşkanına güvenen 79 milyon vatan evladı var. Sizin ne söyleyeceğiniz önemli değil, bizim geleceğimizi, kaderimizi hariçten gazel okuyanlar değil bu millet belirler." diye konuştu.

Binali Yıldırım, ilk gün dolarda ve borsada bazı oynamalar olduğunu ancak dengeyi bulduğuna dikkati çekerek, demokrasisine sahip çıkan milletin dövizini bozduğunun ve piyasayı rahatlattığının altını çizdi. Yıldırım, dolar veya lira cinsinden piyasada bir sıkıntı yaşanmadığını vurguladı.

SİYASİ İSTİKRAR

Faiz oranlarında çok anormal artış görülmediğini, son açıklanan nisan ayı işsizlik oranının da 9,3 olarak düşmeye devam ettiğini anlatan Yıldırım, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Biz hep siyasi istikrarın ekonomik kalkınmayı da berberinde getireceğini söyledik. Siyasi istikrarımızı, demokrasimizi, milli iradeyi hedef alanlar aynı zamanda Türkiye'nin büyümesinin, kalkınmasının da önüne geçmek istediler. Türkiye'yi kendi içine kapatmak istediler. Dünyadan koparmak istediler, büyüyen Türkiye'yi tankla, tüfekle, uçakla geriye götüreceklerini sandılar. Allah'a şükür başaramadılar.

Bilakis bu 15 Temmuz kalkışmasından sonra Türkiye'de demokrasi daha güçlenmiştir, millet iradesi daha da güçlenmiştir. Siyasi istikrar ve hukukun üstünlüğü daha da pekişmiştir. Türkiye'nin ve Türkiye ekonomisinin geleceği parlaktır, bundan hiç endişeniz olmasın."

Devletin bütün birimlerinin, milli iradeye kurşun atan zihniyetten tek tek temizlendiğinin altını çizen Yıldırım, "Sizden önemli istirhamım şudur; benzer şekilde iş dünyası olarak, sanayicilerimiz olarak, borsalarımız olarak da kendi insanına bomba atacak kadar alçaklaşmış bu terör mensuplarına yer vermeyin, bunları temizleyin." dedi.

"Şunu samimiyetle paylaşmak isterim ki bundan sonra daha güçlü bir ordumuz, daha kaliteli, daha hızlı karar veren bir bürokrasimiz, daha da çok çalışan bir iş dünyamız olacak" diyen Başbakan Yıldırım, Ankara ve İstanbul dışında yaşayan vatandaşların darbe girişimini sınırlı hissettiğini belirtti.

Yıldırım, Türkiye'nin uçurumun kıyısından döndüğünü vurgulayarak, millet olarak ayağa kalkıldığını ve büyük bir vesayet odağının yok edildiğini dile getirdi. Vatandaşların arasında nifak tohumları eken bir örgütün belinin kırıldığını aktaran Yıldırım, "Esnaf ve tüccarımızın yardımlarını, zekatlarını, sadakalarını Türkiye düşmanlarına peşkeş çeken ve onlara fon oluşturan suç örgütlerini suçüstü yakaladık" diye konuştu.

Yıldırım, şunları söyledi:

"Himmet adı altında haraç toplayan, soruları çalan, şantaj yapan, tehdit eden, insanları dinleyen, fişleyen bu küresel örgüt bundan sonra bu topraklarda yaşam hakkı bulamayacak. Bu örgütle bölücü PKK örgütü arasında zerre kadar fark yok. İkisinin de düğmesi aynılarının elinde. İkisi de aynı merkezlerden kontrol ediliyor. İkisinin de amacı Türkiye'yi bölmek, parçalamak, Türkiye'nin gücünü azaltmak.

Bu, gün ışığı gibi ortaya çıkmıştır ama Allah'a şükür ki gereğinde işini gücünü yapan ama ihtiyaç olduğunda da bayrağını kapıp meydanları dolduran bu büyük, bu aziz millet var. Bunların kamuda, iş dünyasında yaptıkları zulümler bundan sonra tamamen bitmiş olacak."

Başbakan Yıldırım, FETÖ'nün yardım söz konusu olduğunda en önde yer alan vatandaşın ahını aldığını belirterek, öğrenciye, yetime, garibana kol kanat germeyi vazife bilen insanların en masum duygularını bile istismar ettiğini söyledi. Yıldırım, bu şebekenin inancı ve mukaddesatı çaldığını, dini duyguları, milli ve manevi kavramları da zedelediğini bildirdi.

Yıldırım, şunları kaydetti:

"Bu örgütü bu millet asla affetmeyecek. Bu örgüt bir Amerikan dolarına bu ülkenin çocuklarını canavarlaştırdı. Bu örgüt, bünyesine aldığı çocukları, gençleri ülkesine düşman etti, bu örgüt dinini, diyanetini öğrensin, vatanına hizmet etsin diye kendisine teslim edilen masum çocuklarımızın kanına girdi. Bu şebeke, milletimizi ayakta tutan manevi duygularımızı, merhametimizi, cömertliğimizi sömürmekten geri durmadı."

15 Temmuz gecesi sadece FETÖ'nün darbe girişimine karşı çıkılmadığını, aynı zamanda ülkenin geleceğinin de teminat altına alındığını belirten Başbakan Yıldırım, Bundan sonra toplumsal dayanışmanın artırılacağını ifade ederek, "Her zamankinden daha çok birbirimizin hukukuna sahip çıkacağız. Güçlü ekonomi demek, güçlü Türkiye demektir" diye konuştu.

Türkiye'nin geleceğinin daha parlak ve aydınlık olduğunu vurgulayan Yıldırım, şunları söyledi:

"Bu terör örgütünden, bu hastalıklı yapıdan arınmış Türkiye, yoluna daha güçlü bir şekilde devam edecek. Milletimiz rahat, iş dünyası müsterih olsun Türkiye ekonomisini 14 yıl boyunca şaha kaldıran, milli gelirimizi yılda ortalama yüzde 4 büyüten, ihracatımızı kat kat artıran, 7 milyon vatandaşımıza iş, aş kapısı sağlayan AK Parti iktidarı bundan sonra da aynı kararlılıkla yatırımlara devam edecek. Ülkemizin 2023 hedeflerini hiç hız kesmeden gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 11'in üzerindeydi. Bugün yüzde 2'nin altına geriledi. Merkez Bankası rezervleri 27 milyardan bugün 122 milyar seviyesine çıktı. Ne FETÖ ne bölücü PKK büyük Türkiye hedefinden bizi asla vazgeçiremez. Biz terör gündeminin, darbenin tutsağı olmayacağız. Biz geleceğin müreffeh ve adil Türkiye'sini inşa ediyoruz, etmeye devam edeceğiz. Bulunduğumuz zamana mahkum olmuyor, gelecek hedeflerimize güven içinde ilerliyoruz."

"ZALİMLERİN KARŞISINA ÇIKIYORUZ"

Artık büyük ve güçlü bir Türkiye'nin olduğunu dile getiren Yıldırım, ülkedeki çalışan sayısının 21 Avrupa ülkesinin nüfusundan daha fazla olduğunu belirtti. Başbakan Yıldırım, Türkiye'nin 350 milyar doları aşan dış ticaret hacminin yaklaşık 160 ülkenin milli gelirini geride bıraktığını belirterek, 2016 bütçesinin ise 130 ülkenin milli gelirinden daha yüksek olduğuna dikkati çekti.

Daha geniş imkanları olan ve bunları etkin kullanan güçlü bir Türkiye'nin olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Türkiye hem ekonomik hem siyasi olarak bölge ve dünya için vazgeçilmez bir ülkedir. Biz bu merkezi konumumuzu ve nüfusumuzu bölgesel ve küresel barışı gerçekleştirmek için kullanıyoruz, kullanmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

 

Başbakan Yıldırım, "dostları artıran düşmanları azaltan" politikalarına devam edeceklerini belirterek, "Bölgemiz, komşularımız ve bütün insanlık için barış ve adalet mücadelesi veriyoruz. Zulme uğrayanların elinden tutuyoruz, zalimlerin karşısına çıkıyoruz, çıkmaya devam edeceğiz" dedi.

"HER TÜRLÜ TEDBİRİ ALIYORUZ"

Öteden beri çatışmayı değil, kardeşliği esas alan politikalara önem verdiklerini ifade eden Yıldırım, yerli ve yabancı yatırımcıyı desteklediklerini, yapılan reformlarla yatırım ortamını daha da iyileştirdiklerini söyledi.

Yatırımın önündeki bürokratik engelleri teker teker ortadan kaldırdıklarını dile getiren Başbakan Yıldırım, bireysel emeklilik sistemi kapsamında 90 milyarlık tasarruf hedeflediklerini, bununla ilgili kanunu bu hafta Meclis'e sevk ettiklerini hatırlattı.Yıldırım, Türkiye Varlık Fonu'nun kurulacağını belirterek, bunun ülkenin büyük projelerinin kesintiye uğramaması için kullanılacağını ifade etti. Bunun konjonktürel şoklara, bölgesel krizlere karşı Türkiye'nin ekonomisini daha da dayanıklı hale getireceğini anlatan Yıldırım, şunları kaydetti:

"Bu bir dönüşümdür, bu ekonomide çok büyük bir değişimdir. Alternatif oluşturuyoruz. Tek kanaldan değil, ayrı bir kanal daha oluşturarak ekonomideki dayanıklılığımız artıracak, tehditleri azaltacak bir mekanizmaya geçiyoruz. Bu fonla birlikte özellikle yatırımların hız kesmeden devam etmesini sağlıyoruz. Yatırım demek ekonominin canlı olması, ülkenin geleceğe hazırlanması, iş, aş sağlanması, ekmeği büyütmek demektir. Bütün bunları sağlamak için her türlü tedbiri alıyoruz."

"DEMOKRASİ VE ŞEHİTLER MİTİNGİ"

Başbakan Yıldırım, FETÖ'nün darbe girişiminin ardından vatandaşların akşamları Türk bayraklarıyla meydanları doldurduğunu belirterek, bunun pazar günü İstanbul'da yapılacak  "Demokrasi ve Şehitler Mitingi" ile zirveye ulaşacağını söyledi. Mitingin bütün illerde de yapılacağını dile getiren Yıldırım, şöyle devam etti:

"Burada tam bir birlik, beraberlik, kardeşlik ruhu yeniden canlanacak. Buraya parti rozetiyle değil herkes ay yıldızlı bayrağıyla gelecek. MHP Genel Başkanı katılacak, ümit ediyorum ve bekliyorum ki Sayın CHP Genel Başkanı da orada olsun ve böylece ülkemizde darbe süreciyle ortaya çıkan birlik, kardeşlik, dayanışma ruhu orada da zirveye çıkmış olsun." ifadelerini kullandı.

Yıldırım, bir araya geldiği oda ve borsa başkanlarını da mitinge davet etti.

Toplantıya Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Maliye Bakanı Naci Ağbal, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da katıldı.