Kültür Ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay Ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Marmaris Ticaret Odası Tarafından Yaptırılan Marmaris Bal Evinin Açılışını Gerçekleştirdi

Friday, 29.08.2014

09 Kasım 2012 Cuma günü saat 14:00 de Marmaris Bal Evi Osmaniye köyünde, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Muğla Valisi Fatih Şahin , Muğla Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mansur Harmandar, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Işıloğlu, Marmaris Kaymakamı Ali Galip Saral, Marmaris Belediye Başkan Yrd. Halil Gökovalı, İçmeler Belediye Başkanı Zeki Eren, Turunç belediye Başkanı Ali Fuat Fidan, Arı Yetiştirme Uzmanı ve Marmaris Bal Evi Danışmanı Prof. Dr. Muhsin Doğaroğlu, Çine Meslek Yüksek Okulu Öğretim Görevlisi ve Marmaris Bal Evi Danışmanı Mustafa Kösoğlu, Muğla İl Turizm Müdürü Kamil Özer, MAYBİR Başkanı Ziya Şahin, Türkiye Aşcılar Federasyonu Başkanı Zeki Açıköz , Osmaniye Köyü Muhtarı Hüseyin Aydın,TOBB Yönetim Kurulu Üyeleri, Marmaris Belde Başkanlarımız, Muğla ve Marmaris Meslek Odaları, sivil toplum örgütleri, diğer kurum ve kuruluşların başkanları, Marmaris ve belde vatandaşları ulusal basın ve yerel basın mensupları, gerçekleştirilen açılışa katıldı.

Marmaris Bal Evi açılış konuşmasını yapan MTO Meclis Başkanı Hüseyin Süer; "temellerini bundan iki yıl önce yoğun bir markalaşma çalıştayı neticesinde attığımız Marmaris Bal Evi ve Hizmet Binası'nın açılışına hepiniz hoş geldiniz. Dedi.

Süer; Heyecanlı ve sabır gerektiren bir sürecin ürünü olan projemizde emeği ve çabası geçen herkese teşekkür ederiz.

Dünyadaki çam balı üretiminin %92'sini karşılayan bölgemize, Marmaris'in tek başına katkısı ise % 33 civarındadır. Marmaris dünya çam balı başkentidir diyebiliriz.

Marmaris için bir farkındalık yaratmak; Marmaris'i ve Marmaris çam balını markalaştırmak; öne çıkararak değerini arttırmak ve Marmaris'te deniz kum güneş turizminin yanında kültür ve yerel değerlerimizi dünyaya tanıtmak amacıyla başlattığımız 5 sosyal projeden hayata geçirilen 3. projedir.

Osmaniye Köyü, Marmaris'te en fazla arıcının konakladığı; göçer arıcıların en çok tercih ettiği ve ürettiği bal ile ödüller alan bir köyümüzdür. Ancak Osmaniye Marmaris'te turizmden en az pay alan bakir bir köydür. Bu nedenle projemiz için Osmaniye seçilmiştir.

Daha birkaç yıl öncesine kadar tüm Marmaris olarak karşı çıktığımız madencilik faaliyetlerinin başlatılması kararı ile tehlike altında kalan Osmaniye köyümüzde bugün hem bu karardan vazgeçilmesi hem de arıcılık için önemli bir adımın atılmış olması hepimizi mutlu etmektedir.

Projemizin temelini oluşturan amaçlardan biri de Osmaniye köyü örneği üzerinden Marmaris'te turizmin çeşitlendirilmesi ölçeğini sunabilmek; çevre ve turizmin uyumlu çalışabileceği ortamı kamuoyuna ifade edebilmektir.

Amacımız arıcılığın ve çam balı üretiminin kalite bilinci ile gerçekleştirilmesini destekleyerek, turizmden en az payı alan Osmaniye'nin Marmaris için alternatif bir turizm destinasyonu olmasını sağlamaktır.

Projemiz, sergi, eğitim ve sağlık temalı birimler içermektedir. Maya Uygarlığından Osmanlı İmparatorluğuna kadar farklı dönem ve kültürlerden ürünlerin sergilendiği salonlarımızda şu anda 4 dilde tanıtım yapılmaktadır. Seminer ve eğitim salonlarımız 30 kişiye hizmet verecek altyapı ve teknolojiye sahiptir. Bahçemizde bulunan Apiterapi evlerimiz arı ile gelen sağlık hakkında bilgi ve destek vermektedir.

Projemizi, uluslararası düzeyde etkili kılabilmek için Fransa, Hollanda ve Romanya'daki kurum, kuruluş ve firmalarla bağlantı halindeyiz.

Marmaris Bal Evi ticari amaç içermeyen, gelirinin belirli bir yüzdesini köy muhtarlığına devreden sosyal amaçlı bir yöresel markalaşma ve kalkındırma projesidir. Bu nedenle birtakım hedeflerimiz gelecekte gerçekleştirilmek üzere beklemektedir.

  • Bal Evi'nin arka kısmında yer alan araziyi satın alarak üniversitemizin arıcılık bölümümün buraya taşınması;
  • Verilecek eğitimler ile arıcıların sertifikalandırılması sürecinde etkin olmak;
  • Uluslararası kongrelerin burada düzenlenmesi;
  • Uluslararası bağlantıların kuvvetlendirilerek satış pazarlama sürecinin başlatılması;

Projemize maddi ve manevi destek veren Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Muğla Valiliği, Muğla İl Özel İdaresi, Marmaris Kaymakamlığı ve Osmaniye Muhtarlığı ve köy halkı;

Danışmanımız Prof. Dr. Muhsin Doğaroğlu ve Adnan Menderes Üniversitesi'nden Öğr. Gör. Mustafa Kösoğlu;

Marka stratejilerinden faydalandığımız marka uzmanı Muhterem İlgüner ve

Fikir alışverişinde bulunduğumuz Muğla Arı Yetiştiricileri Birliği projemizin bugün bu neticeye kavuşmasında etken olmuşlardır.

Görüldüğü gibi mimari projemizin belirleyici özelliği bal peteği formunda olmasıdır. Bunun için Mimar Ahmet Çağlar Erakalın'ın yoğun emeklerine teşekkür ederiz.

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitemizin Rektörü Sayın Harmandar ve Rektör Yardımcısı Sayın Işıloğlu Arıcılık Programının Bal Evi ile ortak çalışmasına, burada bir çalışma ofislerinin açılmasına katkı koymuşlardır. Projemizin bilimsellik kazanmasına destek verdikleri için çok teşekkür ederiz.

Çam Balının markalaşması; arıcılığın kalite bilinci ile gerçekleştirilmesi ve turizme alternatif bir destinasyon getirmek için gerçekleştirdiğimiz ve başka kentlere örnek olacak Marmaris Bal Evi projemize destek veren herkese tekrar teşekkür eder; Marmaris ve ülkemiz için hayırlı olmasını dilerim". dedi.

TOBB Başkanı M.Rifat Hisarcıklıoğlu, Marmaris Balevi'nin açılışında yaptığı konuşmada, markalaşmanın önemine işaret ederken, Balevi ile Marmaris'in zenginleşmeye, bir adım daha attığını söyledi. Ayrıca, Marmaris'in sahip olduğu imkanlara ve doğal güzelliklere değinen Hisarcıklıoğlu, "Allah bu coğrafyaya her şeyi vermiş. Anadolu'nun bozkırıyla mukayese edildiğinde ne kadar bereketli topraklarda yaşadığınızı fark edersiniz" diye konuştu.

İlçenin zenginliklerinin ortaya çıkması için Marmaris Ticaret Odası'nın önemli çalışmalar yaptığını anlatan Hisarcıklıoğlu, başta Marmaris Ticaret Odası Başkanı Mehmet Baysal olmak üzere emeği geçenlere teşekkür etti.

Bal evi çalışmasını öven ve markalaşma açısından önemine işaret eden Hisarcıklıoğlu, "Bu bir vizyon işidir. Dünya çam balının anavatanı olmamıza rağmen yeteri kadar para kazanamıyoruz. Unutmayın, zenginliklerinizi markalaştıramazsanız para kazanamazsınız" dedi.

Türk kahvesi ve yoğurt markalaşamadı!

Hisarcıklıoğlu, kahve ve yoğurt örneklerini vererek markalaşma konusunda daha fazla çalışma yapmak gerektiğinin üzerinde durdu. "Çam balının markalaşması konusundaki bu proje bize geldiğinde, ürünün markalaşması açısından destek verdim" diyen Hisarcıklıoğlu, balın marka olmadan önce köylünün az üretip az satarak geçimini sağladığını hatırlatırken, artık daha fazla üretim ve daha fazla kazanç imkanı doğduğundan söz etti.

En fazla para kazanılan alanın tarım ve hayvancılık olduğunu belirten TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, bu alana daha fazla önem verilmesi gerektiğini vurguladı.

Özünü ve kalitesini bozmadan üretim

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da konuşmasında Marmaris Bal Evi'nin girişinde yazan,Atatürk'ün "Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden yaşamayı alışkanlık haline getirenler, önce haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini, sonra da istikballerini kaybederler" sözünü hatırlatarak, üretimin önemine değindi.

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu'nu çalışmalarından dolayı öven Bakan Günay, "Yeni projeleri dört bir tarafa yayan, ülke üretimini dünyaya tanıtmak isteyen Rifat Bey'e çok teşekkür ediyorum" dedi. Bakan Günay, Osmaniye köyünde Marmaris Ticaret Odası tarafından yaptırılan bal evinin açılışında yaptığı konuşmada, çalışmadan, yorulmadan, üretmeden, kazanç elde etmenin mümkün olmadığını söyledi.

Bakan Günay, "Bu sözler bugün ekonominin de, demokrasinin de, siyasetin de, yönetimin de felsefesi. Demek ki eğer haysiyetli yaşamak istiyorsak onurlu, özgürlük içinde yaşamak ve geleceğimizi güvence altına almak istiyorsak çalışacağız, yorulacak, üreteceğiz ve geleceğimizi teminat altına alacağız. Bal sözcüğü Türkçe'de değişik deyimlerde de kullanılıyor. Anadolu insanı yaşadığı bütün çileyi ve sıkıntıyı "Acıyı bal eylemek" diye ifade eder. Birinin sözüne karışacaksanız 'Sözünü balla kestim' dersiniz. Bal her zaman bir güzelliği ifade eder. Ama bazen balın bile yan yana gitmeyeceği durumlar vardır. 'Güzelle taş taşı, çirkinle bal yenmez' derlerdi eskiden ya da ben daha çok severim, 'Alimle taş taşı, cahille bal yenmez' derler. Neden bunları söylüyorum? Balı kalitesiyle gerektiği gibi doğasını bozmadan üretmek gerekiyor. Balın doğasını daha çok sahiplenmek, doğaya uygun biçimde dünyaya bir marka haline dönüştürmeye ihtiyacımız var" dedi.

Günay, küreselleşen dünyada ayakta durmanın yolunun bir şeyin en iyisini yapmak olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Şimdi doğamızı daha çok sahiplenerek dünyaya bir marka çıkarma ihtiyacımız var. Muğla, bal üretiminde Türkiye'de ve dünyada önemli bir merkez. Bugün attığımız adım inşallah yakın gelecekte 'Muğla balı' diye dünyada aranan bir ürün olur. Bazen çok güzel ürünler üretiyoruz, ama ambalaj sunum sorunlarımız oluyor. Dünyada bunun örneklerini gördüm. Uluslararası ilişkilerimizde bazen hediyeler alınıyor, veriliyor. Bazen bir yerel ürünü son derece özel bir ambalajla, albenisi olan bir ambalajla görüyorum ve kıskanıyorum. Teneke kutularla ambalajı artık aşmalıyız. Yani sunumu daha nitelikli hale getirmeliyiz".

Balın kalitesiyle özünü bozmadan üretim yapılması gerektiğini belirten Günay, kalitenin yanı sıra, sunumunun da, ambalajının da daha nitelikli hale getirilmesi üzerinde durdu.

Marmaris Ticaret Odası Başkanı Mehmet Baysal ise Türkiye'nin dünya çambalı üretiminin yüzde 92'si gerçekleştirildiğini hatırlatarak, Marmaris Balevi'nin kar amacı gütmeyen, sosyal amaçlı bir kalkındırma projesi olduğunu anlattı.

Törende konuşmaların ardından Bakan Günay, Muğla Valisi Fatih Şahin, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mansur Harmandar ve MTO Meclis Başkanı Hüseyin Süer, MTO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Baysal emeği geçenlere teşekkür plaketi sundular ve Bal Evi'nin açılışı yapıldı. Daha sonra Bal Evini gezerek incelemelerde bulunan Bakan Günay'a ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'na bal ürünleri hediye edildi ve yöresel lezzetlerimiz sunuldu.